MAZLUMDER VAN ŞUBESİ AK PARTİYİ ZİYARET ETTİ


MAZLUMDER VAN ŞUBESİ AK PARTİYİ ZİYARET ETTİ

 

 

 

Ak Parti Van il yönetiminin değişmesi üzerine yapılan ziyaret uzun bir bekleyişten sonra bugün gerçekleşti. MAZLUMDER Van Şubesinden bir grub bugün AKP il başkanı ile yaptığı görüşmede, çevre kirliliği, uyuşturucu meselesi, sınır kapılarının açılacağına dair verilen sözler, seçim süreci, gizli ekonomik kriz ve İŞKUR çalışanlarla ilgili sorunlar üzerinde duruldu. İl başkanı Zahir Soğanda ile yapılan görüşmede, seçim süreci ve toplumda büyük bir beklenti haline gelen Barış Süreci çerçevesinde kısa bir durum değerlendirmesi de yapıldı. Seçim arifesinde yapılan bu ziyarette konuşulan veya konuşulması bir sonraki görüşmeye bırakılan onlarca sorun yeni seçim sürecinde adayların seçiminde daha fazla özen göstermeyi gerekli kılmaktadır. Van’da seçim süreci şu sorunlarla birlikte başlamış bulunuyor:

-Depremde ağır hasar alan 25 bin konut var ve o hasarlı binalarda şu anda insanlar ölüm tehlikesiyle yaşamaya devam ediyorlar.

-Van’da ciddi mülteci sorunları var. İran, Afganistan, Pakistan, Suriye ve Irak’tan gelen mültecilerle ilgili ciddi bir programlamanın olduğu gözlenmiyor. Rojava ve Güneyden gelen mültecilerin büyük bir kısmı şehrin harabe sayılacak tek odalı kerpiç evlerinde kalıyor. Sahipsizlik sözkonusu ve aynı şekilde denetim altında olanların da ciddi sorunları var.

-Van’da sürekli elektrikler kesiliyor. Şehir karanlıkta. Elektrik kurumunu alan şirket, hiçbir yatırım yapmıyor ve sürekli olarak devletten yeni ek destekler alıyor.

-Sağlık kuruluşlarında ciddi sıkıntılar var. Denetim yok. Yanlış teşhis ve tedaviden dolayı ölenler ve sakat kalanlar var. Gerekli doktor ve ekipman eksikliği diğer şehirlere oranla çok fazla.

-Van Denizi tehlikeli bir süreçte.. Sahil şeridi işgal altında. Kirlilik birkaç yılda denizi bitirebilir. Denize derelerden her ay yaklaşık 200 ton atık akıyor.

-Çöp ve tıbbi atık tehlike saçıyor. Sıhke gölü çöpün etkisi altında ve oradan içme suyu sağlanıyor. Tıbbı atık imha birimi hem yeterli değil ve hem de tam kapasite çalışmıyor. Bölge şehirlerinin bütün atıkları burada toplanıyor, ancak elektrik kesintileri bahanesiyle düzenli çalışmıyor ve çoğu kez atıklar yakılarak imha edilmeye çalışılıyor.

-Geri dönüşüm konusunda hiçbir uğraş yok. Atık yağlar, piller veya geri dönüşümü sağlanabilecek kağıt, plastik ve metal atıklar genellikle çöpe gidiyor ve tehlike saçıyor.

-Van’ın tarihi evleri, eserler koruma altında değil, birbir yıkılmaya terk ediliyor. Herhangi bir koruma ve onarım çalışması yok.  

-Yaşanabilir bir kent/büyükşehir olma noktasında birçok şehrin çok gerisinde.  

-Hastane ve doktor yönünden bir çok şehirden daha geride olan Van’da sağlık ve tedavi konusunda büyük sorunları var.

-Spor kompleksleri, bisiklet yolu, yürüyüş yolu ve futbol stadyumu olmayan şehirlerden biri.

-Modern kombinaları olmayan bir şehir ve gıda denetimi yeterli değil. Sağlıksız şartlarda veya açık alanlarda kesilen hayvanlar insan sağlığını tehdit ediyor.

-Eğitimde ülkenin en gerilerinde ve şehirler arasında 77. sırada yer alıyor. Tecrübeli ve eğitimli öğretmenlerin genelde yer almadığı eğitim, öğretim programında dışarıdan tayin edilen yeni öğretmen olmuşlar bir an önce kendi memleketlerine gitme düşüncesiyle adeta izole olduklarından, eğitimin seviyesi de belli bir ölçüde izole olmaya devam ediyor.

-Van’da teşvik zemininde herhangi bir çaba yok. Hayvancılık konusunda gelen teşvik kredileri de kimsenin almayacağı şartlarla donatılmış.

-Banka ve kredi kartı konusunda en fazla borçlanan şehirlerden biri. Herhangi bir geliri olmayanların büyük bir bölümü borçlanarak hayatını idame etmeye çalışıyor.

-Banka şubeleri ve bankamatikler bir şehrin ihtiyacını gidermeyecek seviyede. İnsanlar banka şubelerinin kuyruklarında ömür tüketiyorlar. Her şubeye 21.000 kişi düşüyor.

-Van’da ulaşım politikası yok. Büyükşehir olmasına rağmen, bir köy görünümünde. Üniversite, TOKİ ve benzeri uzak kesimlere ulaşmak sürekli sorunlarla iç içedir.

-Uzun yıllardan beridir raylı sistemle çözüm sağlanması gerekirken kimsenin aklından bile geçmiyor. Hızlı tren veya raylı sistem daha büyük şehir isminden ibaret olan Van’a uğramadı.  

-Tarihe başkentlik yapmış Van’ın tarihi kalıntıları tahrip ediliyor ve tamamen terk edilmeye bırakılmış. Yaklaşık 70 km uzunluğundaki tarihi Şamran kanalı, kale, toprak kale, Hoşab kalesi ve benzeri yerlerde ciddi bir denetim ve onarım gözlenmiyor.

-Van AFAD bölgesi ilan edilmediği için TOKİ tarafından yapılan daireler, şehrin sosyal ve geleneksel yapısına uygun olmadığı halde depremzedelere fahiş fiyatla satıldı. Süreç içerisinde inşaat ve emlakçilik bitme noktasına getirildi. Süreç içerisinde bütün malzeme ve ekipmanlar dışarıdan getirildi.

-Van’da kültürel bir politika geliştirmenin yerine bar ve pavyonların mantar gibi bitmesi ciddi sorunları da kendisiyle birlikte getiriyor.  

  -Havaalanı talebe cevap vermiyor. Daha modern bir havaalanına ihtiyaç var. Bu bölge ülkeleri için cazibe merkezi haline gelebilir. İran, Irak, Azerbaycan ve komşu ülkelerinden başlatılacak hava trafiği kente, ticaret, eğitim, sağlık ve turizm açısından ciddi anlamda katkı sağlayabilirdi. Daha önce antlaşma yapan şirketin ABD tarafından tehdit edildiği bahanesi, yeni bir şirketin devreye girmesine engel değildir. 

-Bu şehrin lokomotifi olması gereken üniversite kendisine yüklenen misyonu yerine getiremiyor. Kültürel ve sosyal zeminde herhangi bir proje üretmekten aciz. Üniversite içerisinde de öğrencilere yönelik kültürel çabaların yeterli olmadığı yolunda şikayetler var.

-TOKİ ile birlikte şehir adeta beton yığınlarına teslim olmuş halde. Diğer şehirlerdeki çevre düzenlemeleri ve yeşil alan politikası Van için geçerli değil gibi…

-Uyuşturucu sorunu bir kanser tümürü gibi, toplumu kuşatma altında tutuyor. Bu alanda yeterli çalışma yapılmadığı gibi, soruna dikkatleri çekenler hakkında dava açılıyor! Adeta yargı baskı ve yıldırma aracı haline getiriliyor. Yaygınlaşan bu “Beyaz Ölüm” konusunda beklenen hiçbir çaba gözlenmiyor. AMATEM adına açılan 20 küsur tedavi bütün bölgeye hitab ediyor ve yüzlerce genç tedavi olmak için sıranın kendisine gelmesini bekliyor. Tedavi edilen bir kişiye karşılık, onlarcası bu belaya müptela oluyor.

-Van’daki hava kirliliğinin doğalgaz’ın şehirde yaygınlaşmasıyla çözülebileceği gerçeğine rağmen, şirket çalışmaları ağırdan alıyor ve kimsenin sesi bile çıkmıyor.

-Sağlık, çevre sorunu, hayat şartları neticesinde yaşam süresi bölgedeki birçok şehirden daha aşağı seviyelerde.  

-Bundan yüz yıl önce yemyeşil bir şehir olduğu söylenen Van şu anda hiçbir yeşil alana sahip değil. Ormansız ender şehirlerden biri..

-Çevre yolu durduruldu. Sahil yolu defalarca söz verilmesine rağmen hayal oldu. Giderek kirlenen Van denizinin çevresi de sosyal tesislerle adeta işgal altında.

-Elektrik kurumunun yanlış politikasından dolayı şehir bir köyden daha karanlık. Van’ın en işlek noktası olan cumhuriyet caddesi karanlığa teslim.

-Şehir TOMA, akrep, plakasız zırhlı araç ve militarist görüntüyle adeta Olağanüstü Hal Dönemini anımsatıyor. Bu görüntü, kentte insan psikolojisini adeta tahrip ediyor.

-Hava kirliliği had safhada. Özellikle kalitesiz yardım kömürü kışın şehri esir alıyor.

-İşsizlik, tefecilik, yolsuzluk ve şehrin sorunlarına duyarsızlık, eylemlerde normal hayata verilen zarar toplumu hayatından bezdirir hale getirmiş.

-Van, yatırımların durdurulduğu, dondurulduğu bir şehir olarak anılıyor. İşsizliği, ekonominin durgunluğunu sonlandıracak projeler açısından gözle görülür bir girişimden söz edilemez.

-Politik zeminde kamplaşmalar, tahammülsüzlük, diyalogsuzluk, şehrin gelişmesi yolunda bir bariyer olarak duruyor.

-Seçilmişlerin geçmiş dönemde başarısız bir karneye sahip olmalarının faturasının da onların partilerine kesileceğini unutmamaları gerek.

-Askeri yerleşim alanlarının şehir dışına çıkarılmasıyla boşalan alanlar park ve yeşil alan olarak kararlaştırılmış olmasına rağmen yeniden beton yığınlarına teslim edilmek üzere TOKİ’ye verilmek isteniyor. Ötekinin, öteki gördüğüne yapacağı en büyük zulüm bu olsa gerek.

-Van’ın büyük şehir olmasıyla birlikte özel idaredeki araçların, sosyal alanların ve arazilerin ilgisiz yerlere aktarıldığı üzerindeki tartışmalar devam ediyor.

-“Barış Süreci” perspektifinde umutların darbe aldığı, tutuklamaların devam ettiği ve hasta mahpusların adeta ölüme terk edildiği bir mecrada, Van adeta fırtınayı bekleyen bir sessizlik sürecinde. Kentin bu ümitsizlikten kurtulması için, seçimden güçlü bir iradenin çıkarılması kaçınılmazdır.

-Yeni milletvekili seçimlerini bekleyen bu ve benzeri yüzlerce sorun var.

Görüşmede bu sorunlardan bazılarına değinildi ve bütün bu sorunların çözüme kavuşturulması için güçlü bir iradenin devrede olması gerektiğine vurgu yapıldı.     

 

 

FAALİYET BİLGİLERİKategori Adı Basında MazlumderTarih 2015-02-12
Okunma Sayısı : 1376
Şube ve Temsilcilerimiz
kayseri
İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği - Mazlumder / Kayseri Şubesi
Adres: Cumhuriyet Mh. Sakar Sk. No:21 Kızıklı Apt. Sivil Toplum Kuruluşları Mrkz. kat:4 Melikgazi / KAYSERİ
E-posta: mazlumderkayseri38[a]gmail.com | Telefon: 0 (352) 232 75 20 | Faks: 0 (352) 232 75 20

Ziyaretçi Sayımız : 4645328