Ülkemizde yıllardır demokrasinin, insan haklarının ve insanca
yaşanabilir bir hayatın tesisi için çaba sarf edilmesine, bir çok
hukuki düzenlemeler yapılmasına rağmen ne yazık ki insanları ayıran,
öteleyen ve 2. hatta 3. sınıf muameleye layık gören çağ dışı, insanlık
dışı uygulamalar hız kesmeden devam ediyor. Bu mantık dışı
uygulamalardan en çok etkilenip mağdur olanlarda kadınlarımızdır.
Bundan birkaç hafta önce İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp
Fakültesin de düzenlenen bir sempozyuma Konya'dan gelip katılan 2 sivil
kadın doktorumuz başörtülü oldukları için programa alınmadılar. Ve tüm
meslektaşları önünde rencide edildiler ve zorla dışarıya çıkarıldılar.
Bunun hiçbir kanunda ve yönetmelikte izahı yoktur.
Yine
2 hafta önce İstanbul da bir bayan hasta başörtülü olduğu için sağlık
hizmetinden yararlandırılmadı, hiçbir hukuki gerekçeye dayandırılmadan.
İtalyan kadın sanatçı PİPPA BACCA
Milano'da giydiği beyaz gelinlikle bir barış elçisi olarak, Türkiye
üzerinden Filistin'e gitmek isterken Gebze'de tecavüze uğradı ve
öldürüldü. Hiçbir ahlaki ve mantıki gerekçe olmadan.
Danimarkalı
bir kadın bisikletiyle dünya turuna çıkmış, ülkemizde Yozgat - Sivas
karayolunda 2 kişinin saldırısıyla tecavüze uğradı ve paraları gasp
edildi.
Tüm
bunlar, kimi devlet kurumlarımızda ve ne yazık ki halkın bir kesiminde
ayrımcı, kaba ve insanlık dışı uygulamaların ve alışkanlıkların hala ve
ısrarla devam ettiğini, ülkemizde çözüm bekleyen en acil problemlerin
başında kadınlara yönelik ayrımcılık ve kötü muamelenin geldiğini
göstermektedir.
Ülkeyi
idare eden hükümetten ve görevi ülkemize ve insanımıza hizmet etmek
olan kurumlarımızdan beklentimiz, hemen şimdi, bizleri dünyaya karşı
utandıran, başımızı öne eğdiren bu çağ dışı, insanlık dışı, ayrımcı
uygulamaların sona ermesi için gerekli tedbirleri almalarıdır.
Ahmet TAŞ