Kayseri Şubeden Kaddafi'ye Şuç Duyurusu

KADDAFİ LİBYA HALKINA ve İNSANLIĞA HESAP VERMELİDİR

Libya'da 15 Şubat 2011 den bugüne kadar, Libya halkının 42 yıllık despot Kaddafi yönetimine karşı başkaldırısı ve ayaklanması devam etmektedir.

Başkaldıran Libya halkının talebi; yarım asra yakın bir zamandır ülkesini kendi koyduğu kanunlarla ülke insanının hür iradelerini hiçe sayarak idare eden ve ülkenin milli servetini halkı ile değil ailesi, şahsı ve yandaşları ile paylaşıp ülkesinin insanlarını yokluk, perişanlık ve erdemsizliğe mahkum eden Kaddafinin despot yönetiminden ayrılmasıdır.

Libya halkının; toplum vicdanı ve uluslar arası hukuka tamamen uygun bu taleplerine karşı 42 yıllık Diktatör Libya Devlet Başkanı Kaddafi silahlı milislerini ve paralı askerlerini devreye koymuş, karadan ve havadan kendi halkı üzerine saldırılar düzenleterek bu güne kadar 5000 den fazla insanın ölümüne, binlercesinin yaralanmasına ve şehirlerin, köylerin zarar görmesine sebep olmuştur.

MAZLUMDER olarak; halkına karşı katliam yapan, hayat hakkı dâhil sayısız İnsan Hakkını ihlal eden Muammer KADDAFİ'nin daha fazla zulüm yapmadan Libya halkına karşı operasyonlarını derhal durdurmasını, halkının ve İslam dünyasının taleplerini dikkate alarak görevden ayrılmasını, bugüne kadar yaptığı katliamlar ve Libya halkına verdiği insanlık suçu zararlarından dolayı bağımsız ve adil Türkiye Mahkemelerinde yargılanarak hak ettiği cezaya çarptırılmasını arz ve talep ediyoruz.

Ahmet TAŞ

MAZLUMDER Kayseri Şube Başkanı

Suç Duyurusu

CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI'NA

KAYSERİ

MÜŞTEKİ :İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUMDER ) Kayseri Şube Başkanı Ahmet TAŞ

ŞÜPHELİLER : 1-MUAMMER KADDAFİ Libya devlet başkanı - Libya

2- Aşağıda bildirilen suçları bizzat işleyenler ve

suç işlenmesi emrini verenler - Libya

SUÇ : İnsanlığa karşı işlenmiş suçlar

SUÇ TARİHİ : 15 Şubat 2011'den günümüze

KONU : Sanıklar hakkında kamu davası açılarak cezalandırılmaları talebidir.

OLAYLARIN İZAHI: Libya'da rejime muhalefet eden, ifade ve örgütlenme özgürlüğü çerçevesinde sivil - savunmasız kişiler yaklaşık 10 gündür başkent Trablus başta olmak üzere ülkenin değişik yerlerinde gösteri yürüyüşleri düzenlemektedir. Göstericiler kamuoyuna yansıyan beyanlarında; başta Libya devlet başkanı Muammer Kaddafi'nin 40 yılı aşkın sürdürdüğü görevi bırakmasını ve otoriter - baskıcı diktatörlüğün sona erdirilmesini istediklerini ifade etmekteler.

Otoriter rejim adına, muhaliflerine karşı en sert müdahaleleri yapacağını, olaylara karışanların cezasının ölüm olacağını bizzat Muammer Kaddafi belirtmiştir. Kaddafi bu amaçla milislerini ve paralı askerlerini harekete geçirmiştir. Silahlı Kaddafi yanlıları ve Kaddafi'nin paralı askerlerinin sokaklarda sivillere rastgele ateş açmış, bazı kaynaklara göre savaş uçaklarından siviller bombalanmış, taranmış, bazı camiler de aynı şekilde taranmıştır.

Örneğin El Cezire televizyonu, Libya ordusuna bağlı askerlerin, Zaviye kentindeki bir camiye açtıkları ateşte 7 kişinin öldüğünü, 49 kişinin de yaralandığı belirtilmiştir. El Cezire televizyonu, Trablus kentinde bir askeri uçağın, kalabalık üzerine ateş açtığını belirtmiştir. Trablus'ta yaşayan Adil Muhammed Salih isimli görgü tanığı, El Cezire televizyonuna canlı yayında yaptığı açıklamada , "Bugün burada şahit olduklarımız tahayyül edilemez. Savaş uçakları ve helikopterler rastgele bölgeleri birbiri ardına bombalıyor. Birçok ölü var" demiştir.

Göstericilere karşı sistematik ve yaygın olarak uygulanan şiddet, uluslararası hukukta insanlığa karşı suçlar arasında yer almaktadır. Sivillere karşı makineli tüfekler ve savaş uçakları ile saldırılar düzenlenmesi, bu saldırıların bireysel ölümler değil, sayısı binlere ulaşmış sivil ölümler, saldırıların kasıtlı ve sürekli olarak gösterileri dağıtmak yerine göstericileri öldürme, toptan imha etme amacını göstermektedir. Bu nedenlerle insanlığa karşı işlenen suçun unsurları oluşmuştur.

Sivillere karşı kasten öldürme başta olmak üzere, kişilerin siyasal, felsefi görüşlerinden dolayı onları yok etme planı doğrultusunda sistemli olarak işlenmesi, 10 gün içerisinde binlerce kişinin öldürülmesi nedeniyle insanlığa karşı suçlar işlenmiştir. Bu suçlar devlet adına yapılınca meşruiyet kazanmaz.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME

"İNSANLIĞA KARŞI SUÇLAR":

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 77 maddesinde "İnsanlığa Karşı Suçlar" düzenlenmiştir. Buna göre:

İnsanlığa karşı suçlar

MADDE 77. - (1) Aşağıdaki fiillerin, siyasal, felsefî, ırkî veya dinî saiklerle toplumun bir kesimine karşı bir plân doğrultusunda sistemli olarak işlenmesi, insanlığa karşı suç oluşturur:

a) Kasten öldürme.

b) Kasten yaralama.

c) İşkence, eziyet veya köleleştirme.

d) Kişi hürriyetinden yoksun kılma.

...

(2) Birinci fıkranın (a) bendindeki fiilin işlenmesi halinde, fail hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına; diğer bentlerde tanımlanan fiillerin işlenmesi halinde ise, sekiz yıldan az olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur. Ancak, birinci fıkranın (a) ve (b) bentleri kapsamında işlenen kasten öldürme ve kasten yaralama suçları açısından, belirlenen mağdur sayısınca gerçek içtima hükümleri uygulanır.

(3) Bu suçlardan dolayı tüzel kişiler hakkında da güvenlik tedbirine hükmolunur.

(4) Bu suçlardan dolayı zamanaşımı işlemez. " denilmektedir.

Libya'da işlenen suçlar, kişilerin siyasal, felsefi görüşlerinden dolayı onları yok etme planı doğrultusunda sistemli olarak işlendiğinden insanlığa karşı suçlar kapsamındadır. Kasten öldürülen her kişi sayısınca müebbet ağır hapis cezası verilmelidir. Bu maddeden yargılananlar için zamanaşımının işlememesi de, uzun süren kaçma olaylarına karşı etkin yargı için olanak sağlamaktadır.

YARGILAMA YETKİ

Türk Ceza Kanununu 13. Maddesinde: (1) Aşağıdaki suçların, vatandaş veya yabancı tarafından, yabancı ülkede işlenmesi halinde, Türk kanunları uygulanır:

a) İkinci Kitap, Birinci Kısım altında yer alan suçlar. (Soykırım -madde 76 ve İnsanlığa karşı suçlar - madde 77)... " denilmektedir.

Bu suçların kim tarafından ve nerede işlendiğine bakılmaksızın, Türkiye Mahkemelerinde ve Türkiye'de yargılamalarının yapılabileceğine dair evrensel yetki kuralı kabul edilmiştir.

Ceza Muhakemeleri Kanunu 14. Maddesi: 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun "Yabancı Ülkelerde İşlenen Suçlarda Yetki" başlıklı 14. Maddesi'ne göre "Yabancı ülkede işlenen ve kanun hükümleri uyarınca Türkiye'de soruşturulması ve kovuşturulması gereken suçlarda yetki, 13 üncü Maddenin birinci ve ikinci fıkralarına göre belirlenir. ..."

GİYABİ TUTUKLAMA KARARI ÇIKARILMALIDIR:

Bu nedenle sanıklar hakkında yürütülecek tahkikat tamamlanıncaya kadar haklarında tutuklama tedbirine başvurulması hukuki bir zorunluluktur. Sanıkların tutuklanmaları için CMK 100 ve devamındaki maddelerdeki koşullar oluşmuştur.

SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda belirtmiş olduğumuz ve resen görülecek nedenlerle;

1- İNSANLIĞA KARŞI İŞLENEN SUÇLAR NEDENİYLE CEZALANDIRILMALARI AMACIYLA ŞİKÂYET EDİLENLER HAKKINDA KAMU DAVASI AÇILMASINI,

2- Yürütülecek soruşturmanın ve neticesinde yapılacak yargılamanın sonuçsuz kalmaması için, öncelikle suç işleyenler hakkında yürütülecek soruşturma sonuçlanıncaya kadar, YAKALANARAK TUTUKLANMALARINI için mahkemeye müracaat edilmesini,

dileriz. 03.03.2011

Müşteki

İNSAN HAKLARI VE MAZLUMLAR İÇİN DAYANIŞMA DERNEĞİ (MAZLUMDER )

Kayseri Şube Başkanı Ahmet TAŞ

FAALİYET BİLGİLERİKategori Adı Basın AçıklamalarıTarih 2011-03-04
Okunma Sayısı : 927
Şube ve Temsilcilerimiz
kayseri
İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği - Mazlumder / Kayseri Şubesi
Adres: Cumhuriyet Mh. Sakar Sk. No:21 Kızıklı Apt. Sivil Toplum Kuruluşları Mrkz. kat:4 Melikgazi / KAYSERİ
E-posta: mazlumderkayseri38[a]gmail.com | Telefon: 0 (352) 232 75 20 | Faks: 0 (352) 232 75 20

Ziyaretçi Sayımız : 4645581