DİN EĞİTİMİNİN ÖNÜNDEKİ ENGELLER KALDIRILSIN
28 Şubat post modern darbesini yapanlar; 1999 yılında Kuran eğitimine 12 yaş sınırının getirmesinin üzerinden 10 yıl geçmesine ramen bu yasağın hala devam ediyor olması, Avrupa insan hakları sözleşmesinin 9. Maddesi ve ek 1. Protokol 2. Maddesi ile Birleşmiş Milletler çocuk hakları sözleşmesi ve diğer uluslar arası sözleşmelere aykırıdır. Bu yasak aynı zamanda Anayasamızın 24. Maddesinde insanların dinlerini öğrenip yaşamları güvence altına alınmasına ve küçüklerin velilerinin isteği, yetişkinlerin kendi istekleri ile dinlerini öğrenme ve yaşamalarını, yaşayışın önündeki engellerin devletçe kaldırılacağı bildirilmesine, herkes Vicdan, Dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir, Din ve ahlak eğitimi Devletin denetimi ve gözetimi altında yapılır hükmüne ramen ne yazık ki uygulamada bunları görmek mümkün değildir.
Geçmiş de ki hükümetlerden Bülent ECEVİT in başkanlığında kurulan hükümetin çıkardığı bir yönetmelikle Türkiye de 12 yaşın altındaki gençleri ve çocukların Kuran eğitimi yasaklanmıştır. Bu yasa bugün hala yürürlüktedir ve özellikle yaz kuran kurslarının da bu yönetmeliğin müfettişlerce ısrarla takip edilmesi sonucu, bu güne kadar yüz binlerce gencimiz Kuran eğitimi alamamış, on binlerce Kuran öğreten öğreticilerimiz ( imamlar ) mağdur olmuşlardır.
Bu yasağı milletin onayını almadan koyanlar, milletin talep ve ihtiyaçlarını dikkate almadılar. Devletin gücünü kullanarak baskı ve dayatmayla insanların eğitim hakkı ellerinden alınamaz. Bu yasağın hiçbir makul gerekçesi yoktur. Bu yasağın; özgür düşünen, özgüven sahibi, toplumsal değerlere saygılı, önyargılı olmayan ve dini hakkında doğru bilgilere sahip insanların yetişmesini engellemekten başka ne amacı olabilir.
Yeni kuşakların yeterli derecede dini eğitim almamaları; içki, fuhuş, hırsızlık, kapkaçın artmasına, ahlakı çöküntünün yaygınlaşmasına sebep olmuştur. Yasak toplumsal dokuyu, ahlaki yapıyı bozma noktasına gelmiştir. Bu sorunların giderilmesi için Bilimsel esaslar içerisinde pedagojik bir eğitim anlayışının geliştirilmesi gerekir.
Öğrenme yaşının 5 olduğunun tespit edildiği bir dönemde Kuran öğrenme yaşının 12 ye ötelenmesi kabul edilemez bir durumdur. Öyle ki bale, yüzme gibi kurslara katılmada her hangi bir yaş sınırı bulunmadığı halde Kuran öğreniminde 12 yaş sınırı getirmek büyük haksızlık dır.
Dini yasaklama uygulamalarının kaldırılmasında katkıda bulunan herkese bu Millet her zaman minnettarlık duymuştur ve bundan sonrada duyacaktır. Anayasa ve medeni topluma yakışmayan bu uygulamanın ortadan kaldırılması ve bu konudaki mağduriyetin derhal ortadan kaldırılıp , başta Kuran öğretimi ve eğitimi olmak üzere, Dini hayatın önündeki tüm engellerin kaldırılması için sonucunu Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunmak üzere başlattığımız imza kampanyasına tüm vatandaşlarımızı destek vermeye davet ediyoruz.
MAZLUMDER Kayseri Şubesi adına
Mustafa DELİCE
Şube Başkan Yardımcısı