22.05.2007/Kayseri
TÜM İNSANLIĞI VAHŞİ KATLİAMI DURDURMAYA ÇAĞIRIYORUZ
Kurulduğu günden bu güne kadar, Ortadoğu coğrafyasına bir hançer gibi saplanan, hayatını kan, gözyaşı ve zulüm üçgenine oturtmuş olan İsrail devleti, yine masum kanı akıtmaya başladı.
60 yıldır işgal altında tuttuğu Filistin topraklarında bir yandan Filistinli gruplar arasında kardeş kavgası çıkaran eli kanlı İsrail hükümeti, diğer yandan işgal altında tuttuğu Batı Şeria ve Gazze deki Filistin topraklarına karadan ve havadan orantısız güç kullanarak geceleyin insanların savunmasız ve uykuda oldukları saatlerde, kanlı saldırılar başlattı, iki günde savunmasız 15 den fazla Filistinliyi acımasızca katletti.
Öyle ki Filistin sokakları katledilen insanların yakınlarının feryatları ile inler, gözyaşları ile sulanırken yapılan bombardımanlarda evler mahalleler harap edildi, masum insanlar aç, barınaksız ve savunmasız çok kötü bir insanlık dramı ile karşı karşıya kaldılar.
Filistin sokaklarında bu insanlık dramı yaşanırken Başbakan İsmail Haniye tüm dünyayı yardıma çağırarak, Dünyaya insanlık davetinde bulundu.
Bizler Mazlumder olarak dünyanın gözü önünde devam eden, bizi insanlığımızdan utandıran bu insanlık dramına karşı tüm sivil kurumları duyarlı olmaya, tepkilerini dünyaya ulaştırmaya ulusal ve uluslar arası çağrılarla, İsrail'in acımasız katliamlarının sona ermesi için çaba sarf etmeye çağırır iken;
Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, İslam ülkeleri konferansı ve Birleşmiş Milletler güvenlik konseyini acilen harekete geçerek İsrail'in gözü dönmüş katliamlarını durdurmaya davet ediyoruz.
BİR İNSANLIK DRAMI DA LÜBNAN'DA YAŞANIYOR
Geçen yaz İsrail'in işgal ettiği ve arkasından barış gücü askerlerinin yerleştirildiği Lübnan'da da bir insanlık dramı yaşanmaya başladı.
Lübnan'da bir haftadır devam eden Lübnan askerleri ile Müslüman gruplar arasındaki çatışmalarda 75 kadar insan (asker sivil) öldürüldü. Ağır silahların kullanıldığı çatışmaların yayılmasından ve ölü sayısının daha fazla artmasından endişe ediliyor.
Geçen yıldan beri Lübnan'da bulunan, başta Türkiye olmak üzere çeşitli devletlerin gönderdiği askerlerden oluşan Birleşmiş Milletler barış gücünün Lübnan'da ne yaptığını ve acımasızca ve yayılarak devam eden bu kardeş kavgasına niçin müdahil olmadıkları dikkatlerden kaçmıyor doğrusu.
Sanki İsrail'in, işgalle yapamadığı Lübnan'ı yok etme isteğini kardeş kavgası ve iç çatışmalarla gerçekleştirmeye çalıştığı, buna karşılık barış gücü askerlerinin de olaya müdahil olmayarak buna çanak tuttuğu izlenimleri yaygınlaşmaya başladı. Lübnan'a barış gücü askeri gönderen, başta Türkiye olmak üzere tüm ülkeleri ve Birleşmiş milletleri bu konuda duyarlı olmaya ve burada akan kanın derhal durdurulması için harekete geçmeye çağırıyoruz.
Ahmet TAŞ
MAZLUMDER Kayseri Şube Başkanı